Menü

Duygusal destek arayışında “yapay zekâ” dönemi

15 Ekim 2025

Günümüzde farklı alanlarda yararlanılan yapay zekâ, duygusal ilişkilerle ilgili soru işaretlerini yanıtlamak için de kullanılıyor. Duygusal konularda yapay zekâya danışılmasının insanların “güven, anlaşılma, yargısız dinlenme, belirsizlikten kurtulma ve destek alma” gibi temel psikolojik ihtiyaçlarının bir yansıması olarak değerlendirilmektedir.

Günümüzde pek çok alanda kullanılan yapay zekâ, artık duygusal destek arayışında da bir araç olarak görülüyor. İnsanların duygusal ilişkilerle ilgili yapay zekâya en çok yönelttiği ilk 10 soru, sorulma sıklığına göre şu şekilde sıralanıyor:

1. “Beni gerçekten seviyor mu?”
2. “Onunla devam etmeli miyim yoksa ayrılmalı mıyım?”
3. “Aldatıyor olabilir mi?” / “Sadık mı?”
4. “Beni neden aramıyor / yazmıyor?”
5. “İlişkimiz uzun vadede evliliğe gider mi?”
6. “Neden uzaklaştı?”
7. “Onu nasıl geri kazanabilirim?”
8. “Doğru kişi o mu?”
9. “İlişkimde nasıl mutlu olabilirim?”
10. “Benden hoşlanıyor mu?”

Yakın çevrenin yerini yapay zekâ alıyor

İlişkiler insan yaşamının en önemli duygusal bağlamlarından biridir. Bu sorulardan da anlaşılacağı üzere belirsizlik, kaygı ve güven sorunları ilişkilerde sık görülen psikolojik yükler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorular geleneksel olarak yakın çevreyle paylaşılırken, günümüzde birçok birey bu soruları yapay zekâ sistemlerine yöneltmektedir. Yukarıda örnekleri görülen ve yapay zekaya yöneltilme sıklığı giderek artan duygusal ve ilişki odaklı sorular yalnızca bilgi arayışını değil, aynı zamanda duygusal regülasyon ihtiyacını da ortaya koymaktadır.

Belirsizliği azaltma ihtiyacı, en başta yer alıyor

İnsanların yapay zekâya ilişkiyle ilgili duygusal sorular yöneltmesi aslında birkaç temel psikolojik ihtiyaca işaret etmektedir. Bunların en başta geleni, belirsizliği azaltma ihtiyacıdır. İlişkilerdeki en zorlayıcı durumlardan biri olan belirsizlik, başta kaygı olmak üzere üzüntü, öfke, çaresizlik, yetersizlik gibi baş edilmesi güç duygular ortaya çıkarmaktadır. ‘Beni seviyor mu, uzaklaşır mı, aldatıyor mu?’ gibi sorulara cevap aramak, belirsizliği netleştirme çabasının bir göstergesidir. Bu noktada yapay zekâ, kesinlik veremese de düzenli ve mantıklı bir çerçeve ya da çeşitli davranışsal stratejiler sunarak kişinin düşüncelerini ve davranışlarının düzenlemesine, zor duygularla başa çıkabilmesine katkıda bulunabilmektedir.

Duyguları netleştirme ve düzenleme ihtiyacı da önemli

Yapay zekaya yöneltilen soruların altında yatan bir başka temel ihtiyaç ise duyguları netleştirme ve düzenleme ihtiyacıdır. İnsanlar aslında cevabı çoğu zaman içten içe bilse de emin olmak için dışarıdan bir sese ihtiyaç duyabilmektedir. Çünkü ilişkilerde yaşanan belirsizlik, yoğun kaygı ve çelişkili duygular bireyde ne hissettiği konusunda bir karmaşa yaratabilir. Yapay zekâya soru sormak, kişinin kendi duygularını yansıtma ve düzenleme biçimi olarak işlev görebilmektedir. Yapay zekâ, sunduğu yansıtıcı cevaplarla bireyin duygularını söze dökmesine ve kendi düşünce örüntülerini fark etmesine yardımcı olabilmektedir. Bu durum kişinin duygularını düzenli bir dile aktarmasına imkân tanıyarak bir çeşit öz-farkındalık geliştirmesine katkı sunabilmektedir.

Yapay zekâ, güvenli alan duygusu yaratıyor

İnsanı duygusal ilişkilerle ilgili yapay zekada cevap aramaya iten bir diğer ihtiyaç da tarafsız ve yargısız dinlenme ihtiyacıdır. İnsanlar, bir sorunu ya da durumu yakın çevreleriyle paylaşma söz konusu olduğunda yargılanmaktan, eleştirilmekten veya dedikodudan çekinebilmektedir. Özellikle utanç veya kırılganlık hislerinin yoğun olduğu konularda yapay zekânın eleştirmeyen, önyargısız şekilde cevap vermesi “güvenli alan” duygusu yaratabilmektedir.

Onaylanma ve anlaşılma ihtiyacı karşılanıyor

Onaylanma ve anlaşılma ihtiyacı da bir başka önemli noktadır. Bireyler çoğu zaman bir sorunu ya da durumu paylaşırken çözüm ya da öneri ihtiyacıyla değil, paylaşmak ihtiyacıyla anlatsa da genellikle çözüm önerileri duymaktadır. Yapay zekâ algoritmalarının empatik dille verdiği yanıtlar, kişilerin bu en temel iki ihtiyacını karşılamasına katkı sağlayarak yalnızlık duygusunu azaltabilmektedir.

Hızlı ve kolay erişilebilir destek…

Son olarak hızlı ve kolay erişilebilir destek arayışı da bireyleri yapay zekâya yönlendiren ihtiyaçlardan biridir. Birçok kişi ilişkide yaşadığı kaygıyı hemen paylaşmak istemekte ama herkese açılamamaktadır. Arkadaşa açılmak yüksek duygusal yatırım gerektirirken, psikoloğa gitmek hem duygusal hem maddi yatırım gerektirmektedir. Bu noktada yapay zekâ daha erişilebilir, düşük riskli ve düşük maliyetli bir seçenek olarak görülmektedir. Tüm bu noktalardan hareketle, yapay zekâya sorulan ilişki sorularının aslında insanların güven, anlaşılma, yargısız dinlenme, belirsizlikten kurtulma ve destek alma ihtiyaçlarının bir yansıması olduğu söylenebilir.

Yapay zekanın önerileri doğru değerlendirilmeli

Yapay zeka tarafından sunulan önerilerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Özünde yapay zekadan fikir alınmasında bir sakınca olmamakla birlikte bireyin, yapay zekâ tarafından sunulan önerilerin kendi varoluşuna uygunluğunu değerlendirebilme becerisinin düzeyi kritik önem taşımaktadır.

Uzmana başvurulmalı ve destek alınmalı

İkili ilişkilerde yaşanan sorunların çözümünde kişinin kendini, eşini ya da partnerini tanımasının önemi büyüktür. Yapay zekadan alınan önerilerin kısa vadeli destek, bir ilkyardım olarak değerlendirilebileceğini yaşanan sorunlara yönelik kalıcı ve uzun vadeli çözümler oluşturmak için çift terapisi konusunda uzmanlaşmış psikolog ya da psikiyatristlerden destek alınması gerekmektedir.

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü

Dr. Öğretim Üyesi Suna ÖMERBAŞOĞLU

İlginizi Çekebilecek Kayıtlar:

11 Kasım 2025

11 Kasım 2025